Yüksek tansiyonu tetikleyen 4 beslenme hatası

Hipertansiyon Nedir ve Nasıl Kontrol Altına Alınabilir?

Hipertansiyon, kan basıncı seviyesinin normal değerlerin üzerine çıkması durumunda ortaya çıkan bir durumdur. Büyük tansiyon (sistolik kan basıncı) kalp kasılırken, küçük tansiyon (diyastolik kan basıncı) ise kalp gevşediğinde oluşan basınçtır. Kan basıncı değerleri her iki tansiyonun birlikte ölçümüyle değerlendirilir. Normal kan basıncı değerleri, büyük tansiyon için 120 mmHg’nin altında, küçük tansiyon için ise 80 mmHg’nin altında olmaktadır.

Yaşlı Hastalığı Değil!

Genellikle yetişkin hastalığı olarak bilinen hipertansiyon, aslında gençler ve çocuklarda da görülebilmektedir. Son yıllarda artan sıklığıyla dikkat çeken bu durumun en büyük tetikleyicilerinden biri obezite ve fazla kilodur. Çocuklarda yüksek tuz tüketimi, fast food alışkanlıkları ve dengesiz beslenme kilo artışına neden olarak hipertansiyon riskini artırabilir. Genetik faktörler de bu süreçte önemli bir rol oynamaktadır.

Risk Faktörleri ve Önlemler

Hipertansiyon gelişiminde değiştirilebilir ve değiştirilemez risk faktörleri bulunmaktadır. Genetik yapı, yaşam tarzı ve var olan hastalıklar risk faktörleri arasında yer almaktadır. Beslenme alışkanlıklarının da hipertansiyon üzerinde etkili olduğu unutulmamalıdır.

Hastalığın Belirti Vermediği Yaygın Bir Durumdur

Hipertansiyon genellikle belirti vermeyen bir hastalık olup uzun vadede ciddi komplikasyonlara yol açabilir. Düzenli kan basıncı ölçümü yaparak hastalığın farkına varmak ve tedbir almak önemlidir.

Beslenme Alışkanlıklarının Önemi

Beslenme alışkanlıkları hipertansiyon hastaları için oldukça önemlidir. Fazla tuz tüketimi, doymuş yağlar, potasyum dengesizliği ve aşırı alkol tüketimi hipertansiyon riskini artırabilir. Sağlıklı beslenme alışkanlıklarıyla bu riskler kontrol altına alınabilir.

‘Sessiz Katil’ Olarak Tanımlanıyor

Hipertansiyon genellikle belirti vermediği için sessiz bir şekilde ilerler. Bu nedenle düzenli kontrol ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarıyla hastalığın kontrol altına alınması önemlidir. Hipertansiyon belirtileri arasında baş ağrısı, kalp çarpıntısı, nefes darlığı ve halsizlik gibi durumlar gözlemlenebilir. Oluşabilecek acil durumlarda vakit kaybetmeden uzman bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.

Related Posts

“Ateş düşürücüler de etkili olmuyor!”: Şikâyetler arttı, güneş çarpmasına karşı ne yapılmalı?

“Ateş düşürücüler de etkili olmuyor!”: Şikâyetler arttı, güneş çarpmasına karşı ne yapılmalı?

Bir milyonda bir görülüyor: 21 yaşındaki genç bu hastalığı yendi

Kazakistan’da akut lösemi tanısıyla İstanbul’a gelen 21 yaşındaki Azamat Iltyzyr, yapılan tetkikler sonucu 1 milyonda 1 görülen nadir bir lenfoma türüne sahip olduğunu öğrendi. Uygulanan tedavi ve öz kardeşinden yapılan kök hücre nakli sayesinde sağlığına kavuşan genç hasta, bugün spor yapıyor, çalışıyor ve hayatına kaldığı yerden devam ediyor.

Üzüntü, korku, kayıp tetikleyebiliyor! Kalp krizi değil, ‘Kırık Kalp Sendromu’

Kalp krizine benzer belirtilerle ortaya çıkan bu durumun, çoğunlukla duygusal şoklara verilen biyolojik bir yanıt olarak geliştiğini dile getiren Uzman Klinik Psikolog Cumali Aydın, yoğun stres veya duygusal travmaların tetiklediği ve kalp krizine benzer belirtilerle ortaya çıkan ‘kırık kalp sendromu’ hakkında bilgi verdi.

Demans riski yaşanılan bölgeye göre değişiyor!

ABD’de yapılan bir araştırmada, demans (bunama) riskinin yaşanılan coğrafi bölgeye bağlı olarak değişebileceği tespit edildi.

Evli-bekar ayrımına bir tepki daha: ‘Tıp etiği ile uyuşmaz’

Türkiye Psikiyatri Derneği ve Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği kadın doğum randevularında evli-bekar ayrımı yapılmasına tepki gösterdi.

Sigara bırakma polikliniklerinde 3,8 milyon kişiye destek sağlandı

Sağlık Bakanlığınca, Türkiye genelinde hizmet veren sigara bırakma polikliniklerinde 2010 yılından bu yana 3 milyon 801 bin 962 muayene yapıldı.Hekimlerin muayenesi ve değerlendirmesi doğrultusunda 1 milyon 538 bin 45 kişiye farmakolojik destek sağlandı.