Timur Soykan ve Murat Ağırel Gözaltına Alındı: Demokratik Hukuk Devletine Aykırı
Timur Soykan ve Murat Ağırel, defalarca davet edilmelerine rağmen emniyette ve savcılıkta ifade verdikleri meslektaşlarımızdır. Ancak sabah saat 06.00’da evlerinden gözaltına alınmaları, demokratik hukuk devletinde kabul edilemez bir durumdur.
Kamu vicdanında da yer bulmayan bu olay, Soykan ve Ağırel’in her zaman davet edildiklerinde ifade vermeye gideceklerini göstermektedir.
Ayrıca, iki meslektaşımızın dün saat 13.00’te aynı savcıya başka bir konuyla ilgili ifade vermek üzere randevularının olduğu ortaya çıktı.
Sabahın erken saatlerinde, kırmızı bültenle aranan katil zanlıları gibi evlerinden gözaltına alınmaları ve görüntülerinin medyaya servis edilmesi, gözdağı verme amacı taşımaktadır.
Bu gözaltı işlemi, cezaevindeki bir kişinin şikayeti üzerine yapılmış olmasıyla ayrıca tartışma yaratan bir durumdur.
Demokrasiyi diğer rejimlerden ayıran en önemli özellik hukuk güvencesidir. Demokratik rejimlerde hukukun üstünlüğü esastır ve üç erk de yargı denetimine tabidir.
Anayasa’nın basın ve ifade özgürlüğü hükümleriyle çelişen Soykan ve Ağırel’e yönelik muamele, anayasal hakların ihlalidir. Anayasa, basın hürriyetini ve düşünceyi açıklama özgürlüğünü güvence altına almaktadır.
Araştırmacı gazeteciliğin en iyi örneklerini sergileyen ve suç örgütleriyle ilgili haberler yapan meslektaşlarımızın mesleklerini icra edememeleri kabul edilemez.
Türkiye’de son dönemlerde sıkça yaşanan gözaltı ve tutuklamalar, ülkenin demokratik, laik, sosyal hukuk devleti nitelikleriyle bağdaşmamaktadır. Hukukun üstünlüğüne dayalı bir demokratik sistemde tutuksuz yargılama esas olmalıdır.
