Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetini öğrenmek ve sorumluların yargılanmasını sağlamak için yıllardır mücadele eden Cumartesi Anneleri, 1045. kez Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi. Ellerinde karanfilve kayıplarının fotoğraflarını taşıyan Cumartesi Anneleri, bu oturumda 29 yıl önce Edirne’de gözaltında kaybedilen Talat Türkoğlu’na ne olduğunu sordu.
Galatasaray Meydanı’nda yapılan açıklamada 45 yaşındaki Talat Türkoğlu’nun, sosyalist kimliğiyle bilindiği belirtilerek “Türkoğlu 29 Mart 1996’da annesini ziyaret etmek üzere Edirne’ye gitti, İstanbul’dan Edirne’deki evin kapısına kadar sivil polisler tarafından izlendiğini ailesine söyledi. Takip günlerce sürdü” denildi.
1 Nisan 1996’da İstanbul’a dönmek üzere yola çıkan Talat Türkoğlu’ndan bir daha haber alınamadığı hatırlatıldı.
1997 yılında JİTEM mensubu Kasım Açık’ın basına yansıyan itiraflarına yer verilen açıklamada “Açık, Talat Türkoğlu’nun eşkâlini, üzerindeki giysileri ve kişisel eşyalarını detaylarıyla tarif ederek, Edirne yakınlarındaki Çadırkent bölgesinde bir ekip tarafından sorguya alındığını, işkenceyle öldürüldüğünü ve bedeninin Meriç Nehri’ne atıldığını söyledi” denildi.
Bu itirafların ardından ailenin savcılığa başvurarak yeniden soruşturma açılmasını talep ettiği ancak savcılığın etkin bir işlem yapmadan dosyayı “kovuşturma yapılmasına yer yok” kararıyla kapattığı ifade edildi..
Ayrıca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşınan davada Türkiye’nin, etkin soruşturma yapmadığı ve yaşama hakkını koruyamadığı gerekçesiyle mahkûm edildiği söylendi.
Kayıp yakınları, Talat Türkoğlu dosyasında tüm iç hukuk yollarının tüketildiği ancak evrensel hukuka aykırı bir biçimde zamanaşımı devreye sokularak soruşturmanın kapatıldığına dikkati çekti.
Cumartesi Anneleri adına yapılan açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a da şu çağrıda bulunuldu:
“Gözaltında kaybedilen sevdiklerimize ne olduğu sorusunun muhatabı 23 yıldır siz ve iktidarınızdır. Bu sorumluluk sadece o dönemin değil, sonraki tüm iktidarların da yükümlülüğüdür. Kayıp yakınlarına ulaşılabilir ve etkili hukuki yollar sağlama yükümlülüğünüzü yerine getirin.”
Açıklama şu ifadelerle noktalandı:
“Kaç yıl geçerse geçsin, Talat Türkoğlu için, tüm kayıplarımız için adalet arayışımızdan vazgeçmeyeceğiz. Devleti evrensel hukuk normları çerçevesinde hareket etmeye zorlamaktan geri durmayacağız.”
